Güzellik… Ah, şu güzellik! Herkesin ortak tutkusu ama bir o kadar da farklı. Kimine göre, güzellik doğanın en büyük armağanı, kimine göre ise tamamen bir illüzyon. Peki, güzelliği tanımlamak mümkün mü? Aslında, hemen hemen imkansız. Herkesin hayatı, deneyimleri, kültürü, yaşı ve cinsiyeti, güzellik anlayışını şekillendiriyor. Yani, birinin güzellik dediğine diğeri "Peki, bu mu güzel?" diyebilir!
Güzellik ölçülemez, doğru. Ama işin içinde uyum varsa, o zaman işler değişir. Çünkü fiziksel güzelliğin en önemli bileşeni uyumdur ve bu da ölçülebilir! İşte karşınızda Altın Oran. Doğanın her köşesinde, en ünlü sanat eserlerinde ve tabii ki güzel yüzlerde bulabileceğimiz bir formül.
Mesela, Monalisa’ya bir bakalım.
O meşhur gülümsemesinin etrafına bir dikdörtgen çizseniz, uzunluğunun genişliğine oranı, işte o meşhur Altın Oran’a eşit çıkar! Simetriyi ise bilim bile çekici buluyor, ki bu da şaşırtıcı değil.
Ama her yüz hattı güzellik algısına eşit derecede katkıda bulunmuyor. Prof. Dr. Golden Patzer’a göre fiziksel çekicilikte beş temel unsur var:
- Dişler %76
- Gülüş %75
- Dudaklar %73
- Gözler %63
- Burun %58
Evet, dişler ve gülüş, neredeyse çekicilikte başrolde! Ama ben sadece geleneksel gülüş dizaynı ilkelerini kullanmıyorum. Çünkü geleneksel dizayn, mükemmel simetrik dişler yaratmaya odaklanmış. Ancak yüzümüz gibi asimetrik bir çerçevede, bu simetrik dişler uyumsuz görünebilir.
Diş hekimliği, hem bir bilim hem de kişiye özel, yüzle uyumlu mükemmel bir gülüş yaratma sanatıdır.
Güzellik subjektif olabilir ama denge değil! Denge, benim yarattığım bir olgu. İnsan gözünün güzellik algısını bildiğim için, Digital Smile Design (DSD) ilkelerini kullanarak hastalarımla birlikte dengeyi oluşturuyorum. Yani güzellik, bence, hastamla birlikte yarattığımız bir sanat eseri gibi!
Gelin, güzelliği ve dengeyi birlikte keşfedelim!
Comments