top of page
Pink Sugar

Dişlerimiz Yaşlanırken: Onlara Nasıl “Genç” Kalacaklarını Öğretebiliriz?

Yazarın fotoğrafı: Dr Sule UnalDr Sule Unal



Merhaba . Bugün, kimsenin konuşmak istemediği bir sırdan bahsediyoruz: dişlerimizin de yaşlandığı gerçeği! Evet, yaşlanma sürecinde sadece kırışıklarımız artmıyor, dişlerimiz de bize “Zaman geçiyor!” diyor. Peki dişler zamanla nasıl değişir ve onları korumak için neler yapabiliriz?


Dişlerin Ön Yüzleri ve Kesici Kenarları: Hayatın “Aşındırıcı” İzleri


Öncelikle, dişlerimizin tıpkı eskiyen bir mermer heykel gibi zamanla aşındığını söylemek gerek. Hem ön yüzlerinde hem de kesici kenarlarında aşınma başlar. Eskiden “çatır çatır” kopardığınız o elmalar, dişlerinizin yüzeyinde iz bırakır. Aşındıkça dişin biyomekanik yapısı da zayıflar ve dişler esnemeye başlar. Kısacası, o gençliğin sağlam dişleri zamanla biraz “yoruluyor.”


Macunun Azizliği: Neden Sararmaya Başlıyoruz?


Diş macunu fırçalama rutinimizde başrolü oynasa da, her kahraman biraz dikkat ister. Özellikle aşındırıcı etkisi yüksek macunlar, diş minesini yavaş yavaş inceltiyor. Böylece, alttaki dentin tabakasının rengi, o güzelim parlak beyazın yerini alıyor. İlk başta sarı bir tonla başlıyoruz, ama zamanla o renk daha koyu bir griye, hatta bazen siyaha bile dönebiliyor. Dişler adeta “Geçmiş günlerim beyazdı, şimdi biraz karardım” diyor.


Yaşlandıkça Diş Etleri Nereye Kaçıyor?


Bunun bir başka etkisi de yaşla birlikte vücuttaki kolejen dokunun azalması. Diş etlerimiz zamanla çekiliyor. Eskiden sımsıkı dişlerin etrafında duran o pembe diş etleri, yavaş yavaş yerini terk ediyor. Diş eti çekilmeleri hem estetik olarak can sıkıcı hem de sağlık açısından sorun yaratıyor. Bunu önlemek için dikkatli bakım ve düzenli kontroller şart!


İlaçlar ve Ağız Kuruluğu: Çürükler “Hoş Geldiniz” Diyebilir!


Bir de ileri yaşlarda aldığımız bazı ilaçlar var ki, bunlar ağzımızda kurak bir çöl havası yaratabiliyor. Ağız kuruluğu, bakterilere “Buyrun, burada çürüyün!” demek gibi bir davetiye oluyor. Özellikle tükürük azalınca, dişlerimiz savunmasız kalıyor ve çürükler peş peşe gelebiliyor. Bu yüzden ağzımızı nemli tutmak, su içmek ve gerekirse ağız nemlendiricileri kullanmak önemli.


Sistemik Hastalıklar: Sadece Vücudumuz Değil, Ağzımız da Etkileniyor


Bunun yanı sıra, yaş ilerledikçe ortaya çıkan bazı sistemik hastalıklar ve onların ilaçları sadece vücudumuzu değil, dişlerimizi, diş etlerimizi ve hatta kemik yapımızı bile etkileyebilir. O nedenle, ağız sağlığı konusunda ekstra dikkatli olmamız gereken bir süreç başlıyor. Dişlerimiz de bedenimiz gibi bir bütünün parçası sonuçta!


Peki, Bu Dişleri Nasıl Koruyacağız?


Çözüm basit: Diş hekimine düzenli gidin! Diş hekimlerimiz, dişlerimizin genç ve sağlıklı kalması için en büyük destekçimiz. Düzenli kontroller sayesinde erken teşhis ve doğru bakım mümkün.


Peki.

Artık dişlerim aşındı ne yapabilirim ? diyorsanız.


Diş hekimliğinde son yıllarda gelişen adeziv teknolojisi ile hem dişlerinizi koruyarak hemde inanılmaz estetik protezlere kavuşabiliriz. Sadece estetik değil, tüm ağız sağlığımız için.


Sonuç olarak, dişlerimiz yaş alırken bizimle aynı hızda yaşlanmamalı! Onları korumak, her yaşta genç bir gülüşle hayata “Merhaba!” demek bizim elimizde. Şimdi, fırçayı elinize alın ve dişlerinizi şımartmaya başlayın!

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page